Basın Özgürlüğü Demokrasinin Vazgeçilmezidir
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEMOKRASİNİN VAZGEÇİLMEZİDİR
Kutlayacak mıyız;
“Kaydetme, Yazma, YASAK!” mı diyeceğiz?
Dünya Basın Özgürlüğü Günü, Birleşmiş Milletler ’in 20 Aralık 1993 tarihli kararıyla 28 yıldır, her 3 Mayıs günü kutlanmaktadır.
Basın; meslek gereği, “Gazeteci olma hakkı” nedeniyle haber yapar.
Bu hakkı Anayasamızdan alır. Her ne kadar bu hak, 1982 Anayasası ile kısıtlanıp 1990 yılı Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nca “Basın İhlalleri Yılı” olarak ilan edilse;
2011 Dünya Basın Özgürlüğü Raporunda 154 ülkenin en sansürlü 112. Ülkesi olarak gösterilsek de Basın Özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ve 5187 sayılı Basın Kanunu ile korunmuştur.
Basın toplumun, öğrenme- haber alma hakkı üzerinden görevini gerçekleştirir.
Fotoğraflar, kameraya alır, yazar; gazete, televizyon, radyo ve sosyal medyayı kullanarak yaygınlaştırır.
DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZI BASIN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR!
Toplum haber alma hakkını kaybederse, ülkemiz demokrasisini kaybeder. Kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması ve ifade özgürlüğü buna bağlıdır.
Son 1 yılda ülkemizde; aralarında MÜLKİYELİ Arkadaşlarımızın da bulunduğu gazetecilere toplam 226 yıl hapis cezası verilmiş, 274 gazeteci yargılanmıştır. Soruşturma açılan, darp ve tehdit edilen, yargı önüne çıkarılmadan aylarca gözaltında tutulan gazeteciler; erişimi engellenen haber site ve içerikleri; RTÜK kanalıyla verilen para ve yayın durdurma cezaları; Basın Kartı iptalleri; Basın İlan Kurumu’nun ilan kesme cezaları, Toplu Sözleşme hakları engellenenler bu rakamlara dahil değildir.
Diğer yandan medyada işsizlik, yüzde 35’leri bulmuştur.
Günümüzde -tam da bugün- İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesiyle,
İnsan Hak ve Özgürlükleri ile Basın Özgürlüğü engellenmek istenmektedir.
Oysa iletişim araçlarının yaygınlaşması ve gelişen teknoloji ile her yurttaşın elinde bulunan cep telefonları, dünyada “Yurttaş Gazeteciliği” diye bir kavramı ortaya koymuş, sosyal medya araçlarının varlığıyla haberin dolaşımı engellenemez olmuştur.
KUVVETLER AYRILIĞININ TEMINATI,
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR!
Basın çalışanlarından başlayarak uygulanan bu baskı; kişiler, Sivil Toplum Kuruluşları ve Siyasi Partileri de kapsayacaktır. Kanunla korunan hakların akıbeti, genelgelere bırakılamaz.
Halk haber alacak, düşünce ve kanaatlere ulaşacak, kamuoyu serbestçe oluşacaktır.
Kişisel ya da kitlesel iletişim araçlarına, “İletişim Özgürlüğü Hakkı” nedeniyle el konulamaz.
Haklar yasaklanmak ve sınırlandırılmak için değil, kullanılmak için vardır.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ, DEMOKRASİNİN VAZGEÇİLMEZİDİR!
Kutlu olsun.
Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi
Yönetim Kurulu
